SERMAYE

“Amacım sıfır sermaye ile bir firma kurmak” dedim demesine ama bu sermaye kavramı üzerinde bir iki kelime konuşmak doğru olacaktır.

Maddi olarak bakarsanız elimde hiçbir birikim yok. Bu sebeple sıfır sermaye ile iş kurmaya çalışıyorum. Bir bakıma buna mecburum. Gönül isterdi elimde birikmiş, rahat rahat harcayabileceğim imkanlarım olsun ama o zaman da her şey çok kolay olurdu… İşin kolay tarafı ne yazık ki pek bizlere denk gelmiyor. Hayat zor yolları karşımıza çıkarıyor.

Açıkçası ben sermaye kavramına sadece “BİRİKMİŞ PARA” olarak bakmıyorum. Sermayenin birçok farklı şekli var…

Üniversite yıllarımda, girdiğim yarışmalarda başladı benim özgün bir mücadele isteğim. O yarışmalarda pek de başarılı olamadık ama yolumu kendi bildiğim gibi çizmek ve yürümekten çok keyif aldım. Kendi işimi kurmaya da o zamanlarda karar verdim. Sadece ne iş yapacağımı bilmiyordum. İşte sermaye biriktirmeye de o zamandan başladım.

İlk adım “BİLGİ BİRİKTİRMEK” oldu. Mezun olduktan sonra bir mimarın çalışabileceği tüm işlerde çalıştım diyebilirim. Belediyeye proje de çizdim, cephe imalatı da yaptım, bakanlık projeleri de çizdim, saha kontrolü olarak da görev aldım… Hatta aralarda emlakçılık bile yaptım. Dahası kendi internet sitemi nasıl kuracağımdan mail sistemlerine kadar birçok yan bilgiyi de edindim.

İkinci adım “İNSAN BİRİKTİRMEK” oldu. Bugüne kadar 10 farklı firmada çalıştım. Öğreneceğimi öğrendikten, tanıyacağımı tanıdıktan sonra işler tekrar etmeye başlayınca ben de kendime yeni bir yol çizdim. Bu kadar firma değiştirmek çokça farklı kişiyi tanımaya yardımcı oldu. Çok güzel dostluklarım da oldu bu süreçte.

Üçüncü adım ise “AİLEYİ GÜÇLENDİRMEK” oldu. Bu konuya hiçbir iş kitabında değinmezler. Aile kavramı bir iş kurarken en önemli kısım bence. Çevrenizdeki insanların yönlerini belirlemiş, ayakları üzerinde konforlu bir şekilde duruyor olması sizin risklere gireceğiniz anlarda hem onları düşünmemenize imkân sağlıyor hem de en büyük desteği onlardan göreceğiniz için arkanızda iyi bir güç oluşturmuş oluyorsunuz. Özellikle benden önce harekete geçen eşime destek vererek onun işlerinin oturmasını bekledim. Şimdi maddi bir birikimden söz edemesem de en azından onun işinin getirileri ile rutin yaşamsal faaliyetlerimizi karşılayabiliyoruz. Benim üzerimdeki “Para Kazanmalısın” baskısı bir nebze olsun ortadan kalkmış oluyor. Eğer bunu sağlayamamış olsaydık mevcuttaki maaşlı işimi bırakmadan, part-time olarak kendi işim için çalışacak; iş bir noktaya geldiğinde de tamamen maaşlı işimden ayrılarak kendi düzenimde devam edecektim. Şimdi daha konsantre ve yoğun olarak kendi yoluma odaklanabiliyorum.

Anlayacağınız yaklaşık 10 yıl neredeyse tatil bile yapmadan çalıştım ve sermayemi biriktirdim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir